Haber

Bakan Kurum: 13 ayrı bilim kurulu oluşturduk

ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “13 ayrı bilim kurulu oluşturduk. Her bir kurulu oluştururken afet yönetim sürecini bir bütün olarak ele almaya çalıştık. jeoloji, jeofizik, şehir ve bölge planlama, inşaat mühendisliği, mimarlık, tarih, hukuk, sosyoloji, ekonomiden afet yönetimine kadar birçok alanda bilim adamlarımız görev yapıyor” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum başkanlığında 2. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli toplantısı bugün Gaziantep İl Afet Koordinasyon Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Toplantıya Bakan Kurum’un yanı sıra tüm branşlardan onlarca akademisyen ve bilim insanı katıldı. Toplantı kapsamında Türkiye’deki şehirlerin afetlere karşı daha hazırlıklı ve dayanıklı hale gelmesi için istişareler yapıldı ve 13 farklı komite oluşturuldu.

‘HASAR TESPİTİ SONA ERİYOR’ Bakan Kurum, 5 ilde hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını, diğer illerde de kısa süre içinde tamamlanacağını bildirdi. Kurum, yapılan tespitlerle birlikte yıkılan binaların yüzde 96,7’sinin 1999 yılından önce inşa edilen yapılar olduğunu söyledi. 2002 yılı ve yapı denetim sistemindeki yönetmeliğe göre Kurum, denetime tabi olmayan, fay hatlarına yakın ve zemindeki sıvılaşma dikkate alınmadan inşa edilen yapıların bu depremde yıkıldığını kaydetti. Hasar şiddetine bakıyoruz, mikrobölgeleme çalışmaları ve jeolojik çalışmalarla sağlam yerleri belirliyoruz. Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğümüz ve Enerji Bakanlığımız ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalar ile fay sınırları ve fay kırılmalarını belirliyor, sıvılaşma haritası oluşturarak bu verileri dijital ortama aktarıyoruz. Yine binaların yıkılma sebepleri. bunu veri bankamızda işliyoruz. Sarsılan bölgede illerimizde 5 milyon 4 bin 875 bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 706 bin 589 yapıyı inceledik. zarar görmüş olduğunu gördük. Şu an itibariyle Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Osmaniye ve Kilis olmak üzere 5 ilde hasar tespit çalışmalarımızı tamamladık. Diğer illerde ise yüzde 90 seviyesindeyiz. İnşallah bu illerde de hasar tespit çalışmalarımızı birkaç gün içinde tamamlayacağız. Doğal hasar tespitlerine baktığımızda, yıkılan binaların yüzde 96,7’sinin 1999’dan önce inşa edilen yapılar olduğunu görüyoruz. 2002 ve yapı denetim sistemindeki yönetmelikler. Kontrole tabi tutulmayan, fay sınırlarına yakın, tabandaki sıvılaşma dikkate alınmadan inşa edilen yapıların maalesef bu depremde yıkıldığına şahit olduk.” depremden etkilenen 11 şehir inşa etmek ve bu şehirleri başta deprem olmak üzere iklim krizinin yol açabileceği sel, yangın gibi tüm afetlere dayanıklı hale getirmek için kurum bilim insanları ve bilim adamları ile yaptıkları toplantılarda değerli kararlar aldıklarını bildirdi. akademisyenlere seslenerek, “Bu anlamda bir daha bu tür acıların yaşanmaması için ülkemizin akademik birikimini hocalarımızın katkılarıyla seferber ettik. Bundan sonra da şehirlerimizin ihyası ve imarı için yapacağımız tüm çalışmalarda birebir anlayışla hareket ediyoruz. Amacımız şehirlerimizi tarihiyle, kültürüyle, demografik yapısıyla, sanayisiyle, altyapısıyla bir bütün olarak büyütmek. Amacımız 11 ilimizi yeniden inşa ederken, başta deprem olmak üzere coğrafyamız ve iklim krizimizin yol açabileceği sel, yangın gibi tüm afetlere karşı şehirlerimizi daha dayanıklı hale getirmektir. Kentlerimizin özgün kimliklerini korumanın ve dirençli hale getirmenin yolu elbette bilim insanlarımızın desteği ve onların alandaki çalışmaları ile mümkündür. Bugüne kadar yaptığımız gibi 81 ilimiz ve 11 ilimizin tamamı için bilim insanlarımızla birlikte hareket etmeye çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modeli kapsamında, ilk toplantımızda şehirlerimizin afetlere karşı dayanıklı hale gelmesi için alt kurullarımızı oluşturmaya karar verdik. Bugün de değerli hocalarımızla istişare ettik, çok değerli kararlar aldık ve faaliyet alanlarını belirlediğimiz heyetlerimizi hep birlikte oluşturduk.” Afetten etkilenen 11 ilde yapılan 133 bin 759 TOKİ konutundan bugüne kadar hiçbirinin yıkılmadığının altını çizen Bakan Kurum, “Türkiye bir depremler ülkesi. felaketler. Bugün ülkemiz aktif fay sınırları üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle beyin sarsıntısını her zaman bir ulusal güvenlik sorunu olarak gördük. Elazığ, Malatya, İzmir ve son olarak da Kahramanmaraş’ta yaşadığımız depremlerde bunu bir kez daha gördük. Yine iklim krizinin olumsuz sonuçlarıyla her geçen gün daha fazla yüzleşmek zorundayız. İşte Marmara Denizi’ndeki müsilaj, Sinop, Kastamonu ve Bartın’daki seller, Antalya ve Muğla’daki yangınlar. Ülkemizin taşıdığı deprem ve afet risklerinin kuşkusuz farkındayız. Bu doğrultuda tüm tedbirlerimizi bilimin ışığında hayata geçiriyor ve çalışmalarımızı bu kapsamda yürütüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2012 yılında ‘Ne pahasına olursa olsun’ diyerek başlattığı kentsel dönüşüm çalışmaları ile birlikte 3,3 milyon konutun dönüşümünü gönüllü ve hızlı bir şekilde yerinde gerçekleştirdik. TOKİ’miz ile 1,2 milyon adet sadık konut üreterek ülkemizin sağlıklı yapı stokunu güçlendirdik. Bu çalışmalarla aktif yapı denetim sistemi ve deprem yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle 6,6 milyon konut ve işyerinin denetimini tamamladık. Böylece nüfusumuzun %65’ine güvenli yaşam alanları sağlamış olduk. Yine Elazığ, İzmir depremlerinde; Kastamonu, Sinop ve Bartın’da yaşanan selde, Antalya ve Muğla’da çıkan yangınlarda vatandaşlarımızın yanında olduk. 45 binden fazla afet evi ve köy evimizi sağlam ve afete dayanıklı hale getirerek vatandaşlarımıza teslim ettik. Afetten etkilenen 11 ilimizde bugüne kadar yaptığımız 133 bin 759 TOKİ konutumuzdan hiçbiri yıkılmadı. Tüm bu çalışmaları bilimden aldığımız güçle, bilim insanlarımızın katkılarıyla gerçekleştirdik.” jeolojiden jeofiziğe, şehir ve bölge planlamadan inşaat mühendisliğine, mimarlıktan tarihe, hukuktan sosyolojiye, ekonomiden afet yönetimine kadar pek çok alanda bu işi birlikte yapan bürokrat ve profesörlerin geleceğin yol haritasını oluşturacağına işaret eden Türkiye’nin afetlerle mücadelede takipçisi olacağını anlatan Kurum, “Afetler meydana geldikten sonra yapılması gerekenleri Destek Hizmetleri ve Sosyal Politikalar Kurulu belirliyor. Arama kurtarma, ilk yardım, yiyecek ve geçici barınma hizmetleri şüphesiz en önemli hizmetler arasındadır. Bu süreç afet yönetimi açısından çok kritiktir. Büyük bir işbirliği ve koordinasyon gerektirir. Dolayısıyla bu kurul, AFAD ile birlikte afete müdahale kapasitemizin geliştirilmesinde değerli bir rol oynayacaktır. Deprem ve Yer Bilimleri Kurulu’nun bu heyeti, aktif fay hatları üzerinde bulunan ülkemizin yer bilimleri açısından incelenip, yerleşime uygun olup olmadığı, tabanın sağlam, emin ve sarsıntılara karşı hazırlıklı olup olmadığını belirleyecek. . Hasar Tespit Kurulu, ülkemizdeki tüm yapı stokunun afetlere dayanıklı olup olmadığını tespit edecek ve risk yönetimi sürecine uygun olarak afetin meydana geldiği bölgelerde hasar tespit çalışmalarının yapılmasına yönelik stratejileri belirleyecektir. Bir afet sonrasında, Enkaz ve Atık Yönetim Kurulu başta yıkım atıkları olmak üzere çok sayıda atık türü üretir. Bu atıkların insan ve çevre sağlığına zarar vermeyecek şekilde imha edilmesi ve geri dönüştürülmesine yönelik çalışmalar yürütecektir. çalışmaları yürütecek. Kentsel ve Kırsal Dönüşüm Komitesi, her kentin kimliğine göre dayanıklı kentlerin inşasına yönelik kentsel dönüşüm stratejilerini belirleyerek; kentlerin özgün kimliklerini koruyacak çalışmalar yürütecek. Mekansal Planlama Kurulu, afete duyarlı planlama yaklaşımlarının geliştirilmesine, yeni şehircilik çalışmalarında planlama sürecinin bir bütün olarak değerlendirilmesine ve Türkiye’nin Mekansal Stratejik Planı çalışmalarına katkı sağlayacaktır. Yeni Yapı Teknolojileri Konseyi, afet riskli bölgelerdeki konutlar başta olmak üzere tüm yapıların yeni inşaat teknolojileri ışığında sağlam ve aslına uygun olarak inşa edilmesini sağlayacak.

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Akıllı Şehirler Meclisi, depremde zarar gören illerimizin yeniden yapılanma ve yeniden canlandırılması sürecinde teknolojinin tüm imkanlarını dijital ortamda sahaya yansıtacak ve akıllı teknolojilerin Türkiye’de daha aktif kullanılmasını sağlayacak. şehirlerimiz. İklim Dostu Yeşil Dönüşüm Meclisi, iklim dostu yeşil dönüşüm vizyonu çerçevesinde afet bölgesindeki yeni şehircilik çalışmalarımızı hayata geçirecek ve tüm şehirlerimizi iklim krizine karşı dayanıklı hale getirecek. Deprem bölgesindeki ulaşımdan kanalizasyona, içme suyundan elektriğe kadar tüm altyapı çalışmalarını Kent ve Kırsal Altyapı Kurulu tamamlayacak. Ayrıca tüm yerleşim yerlerimizin altyapısını afetlere karşı dayanıklı hale getirecektir. Tarihi ve Kültürel Miras Kurulu, afet sonrası kadim şehircilik geleneklerimizi temsil eden başta kurtuluş mücadelemizin öncü şehirleri olmak üzere, tarihi ve kültürel zenginliklerimizi atalarımızın aziz hatırasına sadık kalarak yaşatacak ve 2000 yılında şehirlerimizi yaşatacaktır. kendi maliyetleri. Kriz Yönetim ve Bağlantı Kurulu, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini, aktif iletişim kanallarının kurulmasını ve kriz yönetim sürecinin başarıyla yürütülmesini sağlayacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu